14 Mayıs 2010 Cuma

HÜCREDEN MEKTUP

Seks kaseti, Baykal'ın istifası gibi şok olaylar arasında Ergenekon davası bir hayli geri plana düştü...Düştü ama Silivri Cezaevi'nden yazan "Ergenekon sanığı" gazeteci Tuncay özkan çarpıcı mesajıyla kendilerini hatırlattı:
"Zindanda iki penceremiz var: gelen mektuplar ve konuştuğumuz insanlar!
Mahpusun hücresindeki pencere kör! O pencerenin açıldığı bir yer yok!
Gerçek pencere sizlersiniz: Türkiye halkı...
Eksik olmayın. İyi ki sizler varsınız. Mektuplarınızdan anlıyorum ki, sevdanızdır beni burada ayakta tutan... Ortak çığlık: 'Bu böyle gitmez!'
Her zulmün elbet sonu gelir! Türkiye'yi böyle bir cenderede tutamayacakları, sizin mektuplarınızdaki kararlılık ifade eden cümlelerden net olarak anlaşılıyor:
ülkenin, önce acil çözeceğimiz sorunlarını masaya yatırmalıyız.


- Korku salan iktidar ve toplumun sindirilmesi
- İşsizlik, yoksulluk, yer yer açlık!
- Güvensizlik, eğitimsizlik, cehalet, iletişim kanallarının tıkanması.
- Yaşamın mutsuzluğu, huzursuzluğu, insan onuruna saldırılar.
- Borç ekonomisinin sömürü düzeni ve modern kölelik!
...Ve daha niceleri.

Halkımız, kendisini aldatanlara, zulmedenlere, yalan söyleyenlere, yolsuzluk, yoksulluk, becerisizlik batağındaki zalimlere gereken yanıtı verecektir!"


Silivri Cezaevi'nden yazan Yeni Parti Genel Başkanı tutuklu gazeteci Tuncay özkan, siyasi mücadelesini hücresinden sürdürüyor.

Sözcü
tokmak@sozcum.com

0 yorum: